BUGÜN biraz kültür sanat konuşalım istedim sizlerle. Beni bilirsiniz, mesele köşe yazısı olunca muhakkak ki takılacak birşeyler bulurum ben. Şimdi de Alanya'daki yalancı tiyatro eğitmenlerine ve sahte tiyatro topluluklarına kafayı taktım. E serde biraz da tiyatroculuk olunca bir iki kelam etmek boynumuzun borcu oldu. 

Alanya'da tiyatro denince akla Alanya Belediye Tiyatrosu (ABT) geliyor malumunuz. Üstadımız Murat Atak'ın öncülüğünde muhteşem işlere imza atıyorlar. Kendilerini sonsuz tebrik ediyorum. Aşağıda okuyacağınız her şey Alanya Belediye Tiyatrosu'nun kurumsal kimliğine saygı duyularak yazılmıştır. Bunu önden belirtmek isterim. 

Tamam Alanya Belediye Tiyatrosu'na saygı duyalım, duyalım da ABT üzerinden rant sağlamaya çalışanlara ne yapalım. Öyle veya böyle konservatuar bitirmiş, hasbelkader ABT'de rol almış bazı arkadaşlar, kendini bir anda eğitmen yerine koymuşlar, Alanya'da 'SOKAK' aralarında kurulan tiyatro topluluklarında ders veriyorlar. Tiyatro gelişmesi ve yayılması anlamında oldukça faydalı bir hareket bu ancak unutulmaması gereken de bir şey var. Oyunculuk başka şey, tiyatro eğitmenliği bambaşka şey. O nedenle, bu arkadaşların iyi niyetle yaptıkları bu 'EĞİTMENCİLİK' hareketlerini doğru bulmuyorum. Arkadaşlar sizler iyi birer oyuncu olabilirsiniz ama eğitmenlik, ki burada bir öğretme durumu olduğuna göre işin içine 'ÖĞRETMENLİK' de giriyor sizin oyunculuğunuzu aşar. Siz öncelikle eğitmenin eğitimini almalısınız. Ondan sonra tiyatro eğitmenliği yapmalısınız. He bir de ben bunları söylediğimde eğitmenlik yapmıyoruz, çocuklara sadece destek oluyoruz, oyun yönetiyoruz diye cevaplar alıyorum. E arkadaş, 'REJİSÖR'lük çok mu basit bir şey de sen bunu bana cevaben söylüyorsun. Sen iyi oyuncu oldun diye iyi de bir rejisör mü olmuş oluyorsun. Geç bunları anam babam geç bunları. Sizin yiyeceğiniz yemek değil bunlar. Sizlere önerim, bir tiyatro eğitmenliği sertifikası veren programa dahil olmanız ve önce eğitmeyi öğrenmeniz. Aksi takdirde benim gözümde şaklabandan öteye gidemezsiniz benden söylemesi. 

He şimdi diyeceksiniz ki, "Seni takan kim arkadaş, senin gözünde ne olduğumuz umrumuzda değil." Ben buna saygı duyarım duymasına da, seyirci saygı duymaz. Çünkü seyirci sizin şaklaban olduğunuzu oyuncunuzun sahnedeki amatörlüğünden yakalar. Ben bir amatör tiyatronun oyununa gittiğimde sahnede olmamış bir oyun görürsem oyuncuyu değil, eğitmeni ve rejisörü eleştiririm. Eminim ki bir çok seyirci de bunu böyle yapar. O yüzden siz siz olun eğitmeyi öğrenmeden, eğitim vermeye kalkmayın, sonra rezil olursunuz. 

Son bir cümlede, 'SOKAK' aralarında kurulan ve tiyatro üzerinden rant sağlamaya çalışan tiyatro topluluklarına, diyorum ki, "Tiyatro kutsaldır. Tiyatro sizin kendi egolarınızı tatmin edip, satılan biletleri cuka yapıp, oyuncuya, yönetmene karın tokluğuna iş vereceğiniz yer değildir. Tiyatro o kadar kutsaldır ki, sizin sırf kendi egonuzu şişirmek için, ortaya emek koyan insanları dolandırdığınız yer asla değildir. Kendinize gelin! Haddinizi bilin!" Nokta.